Geçen hafta Çarşamba günü Mom-Z düzenlendi. Ben birkaç
kişiye “mom-Z” den bahsedince, “ o nedir” diye sonranlar oldu tabii. Mom
yani anne, “z” ise “z” kuşağı
çocukları, zamane çocukları da desek
olabilir, ben de – açıkçası biraz olumsuz önyargı – ile bu etkinliğe gitmeyi aklıma
koymuştum. Mom-Z yeni kuşak annelerini
etkilemek için stratejilerin anlatılacağı bir etkinlik zannetmiştim. Oysa durum
farklı idi, kötü hava şartlarından dolayı, sunumun başına yetişemedim,
oysa etkinliğin organizatörlerinden
sevgili arkadaşım Erdem Özel’in açılış konuşmasını dinlemek isterdim.
Benim kendi adıma etkilendiğim, Türkiye için umutlandığım
birçok konuşma da gerçekleşti. İlki Temel Aksu’nun moderatörlüğündeki paneldi. Ben
üstü örtülü bir şekilde, dolaylı yoldan pazarlarlama teknikleri ve reklamlarla
anneler nasıl etkileniyor anlatılacak diye düşünmüştüm, içimden “ne kadar da
fesatım” diye düşünmedim değil, çünkü ben
ve Gel Oyna reklam gibi ambalaj yerine, içeriği önemsiyorduk. Mom Z de ön yargılarıma rağmen ortaya çıkan, benim e birçok görüşümle örtüşüyordu.